Cuma, Mart 14, 2008

Keş Arı Projesi

Hadi gözümüz aydın
Çok akıllı eğitimcimizin projesi sayesinde okullarımızda çocukları kontrol edebileceğiz artık.
Bakalım daha ne projeler üretilecek...

Off off, aman vay bacağım vay...


Diye acıyla sızlanarak karşıdan gelen teyzeye baktım. Herhalde yaşlılıktan yürümekte zorluk çekiyor diye düşündüm. Yürürken belini bacağını ara sıra ovuşturup birilerine söyleniyordu. Yanıma yaklaştığı sırada inlemeleri, sızlanmaları iyice çoğalmıştı. Gayri ihtiyarı yardım etmek istedim.
- Noldu teyze, neyin var? Yardım edeyim evine götüreyim dedim.
- Yok yavrum gerekmez az önce torunu okula bıraktım da Milli Eğitim’in arıları soktu.

http://www.hakimiyetimilliye.org/index.php?news=2351

Çarşamba, Mart 12, 2008

AYNANIN TARİHİNE DİKİZ


Tv8 de Sunay Akının bir programı var:Hayat Deyince diye,izliyor musunuz bilmem.Çok hoş sohbetler yapıp insana soluklanma imkanı veriyor,hayatın hayhuyu içinde.Keşke insanlar izlese de neler varmış hayata dair bir anlasa...

Eski, çok eski zamanlarda ressamlar ve filozoflar tartışmaya başlamışlar.

Ressamlar, toplumu etkileme konusunda kendilerinin daha başarılı olduklarını, filozofların ortaya bir iş koyamadığını savunuyorlarmış.

Filozoflar da her sanat eserinin başlangıcının düşünce olduğunu, bu işi de en iyi kendilerinin sergilediğini söylüyormuş.

Kentin önde gelenleri, tartışmaya son noktayı koymak için ressamlardan ve filozoflardan en iyi temsilcilerini seçmelerini istemiş.

Büyük, boş bir salona gelen taraflar, salonun tam ortadan bir perdeyle ikiye bölündüğünü görmüşler. Kentin yöneticileri demiş ki:

“Salonun yarısı en iyi ressamın, öteki yarısı ise en iyi filozofun… Size bir hafta veriyoruz. Tüm marifetinizi gösterin.

Bir hafta sonra gelip yaptıklarınızı değerlendireceğiz. Hanginizin toplumu etkileme konusunda en iyi olduğuna biz karar vereceğiz.”

Ressam bu duruma çok memnun olmuş. Hemen bir iskele kurarak, duvara harika bir manzara resmi yapmaya koyulmuş.

Yarışmanın mutlak galibi olduğundan son derece eminmiş. Sahi, filozof öteki tarafta ne yapabilir ki? Bir hafta sonra seçiciler salona geldiklerinde, olağanüstü güzellikte bir manzara resmiyle karşılaşmışlar.
Sormuşlar ressama: “Bu harika yer nerede? Söyle de oraya gidelim…”
Ressam, öyle bir yerin olmadığını, resmi hayalinden yaptığını söylemiş.
Kentin önde gelenleri filozofun ne yaptığını görmek için perdeyi kaldırmışlar.
Perde açılınca da öylece kalakalmışlar…
Filozof, eline aldığı bir taşı bir hafta boyunca kendine ayrılan duvara sürtmüş ve koca duvarı bir aynaya çevirmiş.

İnsanlar, kendilerini gitmek istedikleri, ama ressamın hayalinden yaptığını söyleyince gidemeyeceklerini sandıkları manzaranın içinde görmüşler.

Duyduğum en güzel ayna öyküsüdür okuduğunuz…

En güzel aynayı ise Frankfurt Hayvanat Bahçesi’nde görmüştüm.

Bir kafesin önünde şu yazılıydı: “Doğanın en vahşi canlısı…”

Kafesin içinde yalnızca bir boy aynası vardı.

Ayna şiirlerinin en ünlüsü ise hiç şüphesiz ki, Orhan Veli’nin şu dizeleridir:

Ne atom bombası,
Ne Londra Konferansı;
Bir elinde cımbız,
Bir elinde ayna,
Umurunda mı dünya!

Elinde ayna ve cımbız tutup da dünyanın umurunda olduğu kadın yok mudur?

Olmaz olur mu? Elbette vardır.
Dorothy Levitt onlardan biridir. 1903 yılında, otomobil yarışlarına katılan ilk kadın pilot olan Dorothy, sıra dışı kişiliğiyle döneminin en renkli insanlarındandı.

Deniz sürat motoru da kullanan genç kız, 1906 yılında Napier marka yarış otosuyla saatte 96 mil sürate ulaşarak, kadınlar dalında dünya rekoru kırmayı başarmıştı.

İngiltere’de yaşayan Levitt, aynı yıl Kadın ve Araba adında bir kitap yazar.

Bu kitap, otomobil tarihinde bir devrime neden olacaktır.

Bayan Levitt, kitabının bir sayfasında kadınlara araba kullanırken yanlarında bir el aynası bulundurmalarını öğütler.

Aynanın amacı, arada sırada arkaya bakarak trafiği kontrol etmektir. Levitt’in kitabından tam beş yıl sonra, Indianapolis’te düzenlenen otomobil yarışlarında, Ray Harroun adlı pilot, kendi tasarımı olan arabasına ayna koyar.

Bu, dikiz aynasının takıldığı ilk arabadır.

Ayna sayesinde piste hakim olan Harroun, yarışı birinci sırada tamamlar. Harroun’un ‘Marmon Arısı’ adını verdiği sarı renkli arabası, Motor Speedway Müzesi’nde sergilenmektedir.

Otomobilinizde kullandığınız dikiz aynasının bir kadın buluşu olduğunu biliyor muydunuz? Hem de arabayı sürerken arkada neler olup bittiği umurunda olan bir kadın tarafından hayata kazandırılmıştır. Bir başka deyişle, biz erkekler, trafikte at gözlüğünün atılmasını bir kadının zekâsına borçluyuz.

Salı, Mart 04, 2008

sigarayı bırakmak

Nikotin güçlüdür.

Hatta kendi sikletinde hemen hemen en güçlü savaşçıdır diyebiliriz.
Hem uyarıcı hem de yatıştırıcı etkilere sahiptir.
Hem psikolojik olarak, hem de çok güçlü bir şekilde fiziksel olarak bağımlılık yaratır.

Bu noktada unutmamanız gereken şey; ‘’siz de güçlüsünüz!

’’Hiç kuşkusuz sigara içmek sizin kendinizi iyi hissettiriyor olabilir.
Bunun nedeni, yaptığı onca etkinin dışında, nikotinin beyindeki kimyasalların derecesini değiştirmesidir.

Özellikle dopamin hormonunu artırarak kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar.
Bu olağandışı artış elbette ki sonsuza kadar sürmez.

Bir sigaranın etkisi geçtiğinde, beynimiz o rahatlık için aynı kimyasal derecelerini kendi başına sağlayamaz. Bir sigaraya da ihtiyacımız olur…

Küçük bir deney yapalım…Birkaç saat sigara içmemeyi deneyin. Vücudunuzun bir kısmı bunu bayram gibi görürken bir kısım ise şiddetle protesto etmeye başlayacaktır.

Kan basıncınız ve nabzınız normal seviyelere dönmeye başlayacak. Ancak dopaminin etkisini özleyen beynimiz protestoya başlayacaktır.

Bu noktada yürüyüş ve nikotin replasmanları işe yarayabilir.
Sigarayı bırakmada size sunduğumuz önerileri uygulamanız, belki de uzun zamandır planladığınız bu önemli adım için faydalı olabilecek.

Yürüyün!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Evet size RealAge sayfalarında belki onlarca kez yürümenin faydalarını anlattık, ama sigarayı bırakmada da çok faydalı olduğunu unutmayın.

Sigara içmeyi çok istediğiniz anlarda dışarı çıkın, temiz havayı ciğerlerinize çekin ve yürümeye başlayın.

Nikotin Replasman Terapileri

Nikotin bantlarından, nazal spreylere ve nikotin inhaleri dahil her yöntem faydalı olabilir.
Belirli süreler uygulanabilecek bu yöntemlerde beyine nikotin gittiği için kişi sigara içme isteğinden daha kolay kurtulabilir.

Sigarayı bırakmak

Sigarayı Bırakma Planı

Sigarayı bırakmaya 5 gün kala :

•Neden bıraktığınızın detaylarını düşünün.
•Aile ve arkadaşlarınıza sigarayı bırakacağınızı açıklayın.•
Sigara satın almayı kesin.

Sigarayı bırakmaya 4 gün kala :

•Günün hangi zamanlarında neden sigara içtiğiniz üzerine düşünün.
•Sigara yerine elinizde tutabileceğiniz başka materyaller keşfedin.
•Bazı alışkanlıklarınızı değiştirmeye çalışın. Sigara harici değişiklikler yapın.

Sigarayı bırakmaya 3 gün kala :
•Sigara harcadığınız para ile başka neler yapabileceğinizin planını yapın.
•Yardıma ihtiyacınız olduğunda arayabileceğiniz birini bulun.

Sigarayı bırakmaya 2 gün kala :
•Reçetesiz satılan bir nikotin içeren ürün kullanabilirsiniz. Burun spreyi, çeşitli özel sular, nikotin bantları veya sakızları olabilecek örneklerdir.
Sağlık uzmanınıza danışarak reçeteli kullanılabilen ilaçları da gözden geçirebilirsiniz.

Bırakmadan önceki son gün :
•Çakmakları ve kültablalarını göz önünden kaldırın.
•Tüm sigaraları ve kibritleri çöpe atın. Acil durum için kenarda herhangi bir sigara tutmayın!
•Tüm elbiselerinizi tekrar yıkayın. Tertemiz olsunlar. Bir daha sigara kokmayacaklar!

Sigarayı bıraktığınız gün :
•Devamlı meşgul olun.
•Tüm aile ve arkadaşlarınıza o gün itirabiyle sigarayı bıraktığınızı belirtin.
•Alkolden uzak durun.
•Sigara içmeye alışmış olduğunuz bazı yerlerden uzak durun, sigara içenlerin yanında da durmayın.
•Kendinize iş dışında yapacak özel bir meşguliyet de bulun.