Cumartesi, Temmuz 20, 2013

Leyla Erbil.




Isabel Allende, “Paula” adlı romanının bir yerinde, içsavaş sırasında Lübnan’dan şu çarpıcı sahneyi anlatır:
“Havaalanı, ülke dışına çıkmaya uğraşan insanlarla kaynıyordu; bazıları karılarıyla kızlarını kargo olarak götürmeye yelteniyorlar, insan olarak görmediklerinden onlara da bilet alınması gereğini anlayamıyorlardı.”
Leylâ Erbil, bütün kitaplarında bu “kargo öyküsünü” anlattı bence. İnsan yerine konulmayan, aşağılanan, ezilen ve sömürülen kadını. Bütün bunları, erkeklerin okun sivri ucu kendilerine yöneldiği zaman hiç de hoşlanmayacakları bir dille yaptı üstelik: Hırçın ve kışkırtıcı!

http://www.edebiyathaber.net/ben-delilige-duskun-bir-yazarim/

“Tuhaf Bir Kadın”dan 42 yıl sonra bu kez “Tuhaf Bir Erkek”in hikâyesini kaleme aldı Leyla Erbil. Yazar, Komet’in resimlediği romanındaki erkek karakter için “Her insanın içinde bir sürü başka insan olduğunu düşünüyorum. Buradaki adamda da öyle. Romanda bir kişi yok” diyor.


http://vatankitap.gazetevatan.com/haber/hayatima_giren_tum_erkekler_bir_arada/1/20371

Işıklar içinde yatsın...